03 Eylül 2009

Üzüm Taşıyan Amca ve Otobüste Yaşlılara Yer Verme İzahatnamem



Blog yazma işine biraz daha eğildiğim şu günlerde , fark ettimki burası başka bir dünya. kendi içinde dönen bir okur-yazar potansiyeline sahip. yani aslında bir çeşit hiç bir şey üretmeyen insanlar topluluğuyuz. herkes birbirinin bloğunu takip ederek kendi içinde bir popülarite ortamı yaratıyor. Blog okuyucuları aynı zamanda blog yazarlarının ta kendisi durumunda. bu da çok saçma geliyor bana. bunu paylaşmak istedim.

Beni blog yazarları okumasın. ben de sizi okumuycam . (okuya da bilirim)

Sonra efendim bu gün bir telefoncuya gittik ertan arkadasımla. orda bambaşka bir esnaf dünyasının eğlenceli kapısını aralayıp 5 dakikalığına bu dünyada misafir oluverdik. Çıktıktan sonra bu 5 dakikada yaşanan her olayın kendine has geyiklerini yaparak onu uğurladım.
Yolda elinde 2 kilo üzüm olan bir amcayla karşılaştım. Bazen içimden o üzümleri taşımaki yardım etmek geliyor. Yapıyorum arada sırada ama öyle bir yük/yaş oranı olmalı ki beni tetiklesin. 2 kiloluk bir yük bu amcaya yardım etmemi yeterli kılmıyor. Sanırım aşağıya doğru iyice gerilmiş, her ele 3 er torbayla yaşlılık benlerinin sayısı artmış bir amca bu konuda benim menzilime giriyor.

Aynı şekilde otobüs,metro ve uçaklarda da yer verirken( uçakta yer vermek ? ) belirli kıstaslarım var. Yaşlı kişiye yer vermem için yeterli kıstaslar şunlar:

*Ellerinin üzerinde potasyum eksikliği dolayısıyla oluşmuş yarı saydam benlerin sayısı ve büyüklükleri tatmin edici ölçülerde fazlaysa

*Titreyen bir elle tutunacak bir yeri arıyorsa

*Ağız hafif aralıksa

*naftalin kokuyorsa

*gerçekten çok zayıfsa

*Mp3 player ı varsa( saygı)

direk yer veririm yani bu insanlara.

ha bir de annemden büyük gösteren bütün kadınlara yer veririm. yaşıtları ve altındakiler ancak yeni boşalan bir yere geçiş hakkını benden alabilirler.

Bu konudaki resmi gazete açıklamamı yaptıktan sonra çok içim rahatladı. Evde sigara olmayışından duyduğum üzüntüyü böyle bir konuyla geçiştirebileceğimi sanmıştım. Ama yanılmışım.

Adios lepido diye bi şarkı vardı noldu o ?

3 yorum:

cündebaz dedi ki...

en azından friendfeed'deki gibi güne "günaydın güzel yurdumun sosyal insanları" diye başlamıyoruz. kendi içimizde bir dürüstlüğümüz var en azından. babamızla ilişkilerimizi bile sorguladığımız bir çağda işbu dürüstlük bile kafi. bilog candır.

Emre Tanrıverdi dedi ki...

iyinin referansı kötü olamaz . emre tanrıverdi 2009 . şuan böyle bir laf uydurdum ama oldu sanki?

şaka bi yana zevkli bi olay blog yazmak.

Selofan dedi ki...

okumak kadar zevkli..
yani blog okuyan yazmasın ya da ben blog yazıyorum ama popularitem olmasın olamaz herhalde. olsa da olmuyor. denedim, olmuyor.

ifşanızı kabulleniniz. samimiyetimize güveniniz.
bilog candır. her blogger can değildir ama.