29 Ekim 2009

Msn'de patlama anları vol.1


Aşağıdaki ileti tüm kullanıcılara teslim edilemedi.

emretv:

abi kendimi o elektronik festivalde görüşüp sonra umursamadıgın o kız gibi hissediyorum

neden beni önemsemiyorsun

neden benim mesajlarıma sonradan da olsa cevap atmıyorsun

neden ben msn i açtıgımda

çevrımdışı anlık ileti aldınız

şeklinde bir pencereyle maruz kalmıyorum

neden böyle davranıyorsun bana

eğer senin evinde unuttuğum kahverengi süpersonik zara kazağımı kaybedip ne yapacagını bilmez bi halde benden kaçıyorsan bunu bana söyleyebilirsin

o kadar djlik geçmişimiz var

o kadar vıcı vıcı yaptık beraber ve şimdi lanet olası bir kazak bizi bizden ayırıyor

hayat bu kadar acımasız değil gönenç

bir kazak dediğin şey nedir

koyunu alırsın

kırparsın

kırptıklarını lif haline getiren bir santrufuj makinesine koyarsın

o lifleri kaynatıp uzun şeritler halinde işlersin makinede

al sana yün

yünü alıp örersin sonra üstüne bir de zara diye etiket patlattın mı al sana kazak

bu kadar basit bir şey için neden kalbimizi kıralım

niçin bunu yapalım.

şimdi seni malatyalı çocukla baş başa bırakıyorum.

görüşmek üzere kadim dostum

görüşmek üzere.



malatyalı çocuğun tonunu iyi al.

bütün söylediklerimi o şiveyle söyledim içimden.

arkadaki ''dağda de dağda'' diyen çocuk var ya

işte hepimiz hayatta bazen o konuma düşmüyormuyuz?

bence düşüyoruz arada bir.

niçin birbirimizin kalbini kıralım

seks.!

6 yorum:

Turist dedi ki...

bazen o "dağda de dağda" diyen çocuk oluyoruz, çoğumuz hayatını suflör olarak geçiriyor ne yazık ki, oyuncu bulmak zor ama..

Emre Tanrıverdi dedi ki...

suflörsüz doğaçlama ustası olmak zorundayız. oyun bitene kadar.

pek bir ergenlik çağı benzetmeli yazıyorum sanırım .

Turist dedi ki...

bu oyun bitmez..

eğlenceli bir blogun var :)

Emre Tanrıverdi dedi ki...

teşekkür ederim.

oyunla ilgili detaylı bilgi için anahtar kelime : homo ludens. bunu araştır istersen. güzel bi hayat eleştirisine gidiyor yazar.

Gönenç Öztok dedi ki...

İstediğin zaman gel al kazağını.. Daha bugün dilsiz uşağımda ağlarken buldum onu.. Sonra itinayle onu uşaktan alıp, bir iki silkeledikten sonra gardrobumda diğer eşyalarımın arasına koydum.. Benimkilere de dedim ki.. Hadi bu yeni arkadaşınızla oynayın şimdi..

İstediğin zaman gelip alabilirsin kazağını...ama onu nasıl bırakacağım biliyorum :( Haftasonları bari bana getir olur mu?

Gönenç

ferdagokturkince dedi ki...

bi malatyalı olarak yaprak sarması yemeden ölünmemesi gerektiğini düşünüyorum ben de. :) özellikle anane sarması.